81. Sayfadaki Kelimeler
|
|
environmental issues |
çevre sorunları |
global warming |
küresel ısınma |
pollution |
kirlilik |
carbon dioxide |
karbon dioksit |
acidity |
asit derecesi |
ozone |
ozon (tabakası) |
toxic |
zehir |
sea level |
deniz seviyesi |
greenhouse |
sera |
overgrazing |
aşırı otlatma |
conservation |
koruma, muhafaza |
waste |
atık |
pesticide |
haşere ilacı (bitkilere zararlı) |
fossil fuels |
fosil yakıtları |
degradation |
bozulma |
climate change |
iklim değişikliği |
overpopulation |
aşırı nüfus |
destruction |
yıkım, tahrip, yok etme |
fallout |
nükleer patlamadan kaynaklanan radyoaktif yayılma |
irrigation |
sulama |
over farming |
aşırı tarım |
invasive |
istilacı, işgalci, yayılmacı |
process |
süreç |
pollute |
kirletmek |
air pollution |
hava kirliliği |
increase |
artmak |
sea (marine) life |
deniz hayatı |
beaches |
sahiller |
fruits |
meyveler |
grains |
tahıllar |
disappear |
yok olmak, ortadan kalkmak |
82. Sayfadaki Kelimeler
|
|
warm |
sıcak |
glass |
cam |
trap |
tutmak, muhafaza etmek |
Sun |
Güneş |
inside |
içeride |
even in winter |
kışın bile |
shine |
parlamak |
through x |
x in içinden, den geçerek |
atmosphere |
atmosfer, dünyayı çevreleyen gazlardan oluşan tabaka |
Earth |
Dünya |
surface |
yüzey |
sunlight |
güneş ışığı |
cool |
soğumak |
release |
salmak, bırakmak |
heat |
ısı |
air |
hava |
greenhouse gases |
sera gazları |
keep sth warm, cool etc. |
bir şeyi sıcak, soğuk vs. tutmak |
greenhouse effect |
sera etkisi |
Earth gets warmer and warmer |
Dünya giderek ısınır |
coal |
kömür |
gasoline, petrol |
sıvı gaz, akaryakıt |
tree |
ağaç |
take in |
almak |
give off |
vermek |
burn |
yakmak |
cut down |
kesmek |
absorb |
emmek |
unfortunately |
maalesef, ne yazık ki |
83. Sayfadaki Kelimeler
|
|
sparkling water |
maden suyu |
x drops of sth |
x damla bir şey suyu, (5 damla limon suyu) |
plain |
sade |
taste |
tatmak |
sour |
ekşi |
bubble |
hava kabarcığı |
juice |
meyve suyu |
dislike |
sevmemek, hoşlanmamak |
oyster |
istiridye |
shell |
kabuk |
85. Sayfadaki Kelimeler
|
|
turn |
çevirmek, döndürmek |
key |
anahtar |
be x free |
x siz olun, x den kurtulun |
idle |
boşta, arabaların boşta (rölantide) çalışması özellikle trafik ışıklarında beklerken, |
throw, drop litter |
çöp atmak, bırakmak |
factory |
fabrika |
86. Sayfadaki Kelimeler
|
|
run (water) |
akmak |
brushing teeth |
dişleri fırçalama |
having a bath |
banyo yapma |
switch off |
TV, ışık vb. kapatmak, söndürmek |
electronic devices |
elektrikli aletler |
use |
kullanım |
public transportation |
toplu taşıma |
take the bus |
otobüsü kullanmak |
cycle up to somewhere |
bir yere bisikletle gitmek |
water plants |
bitkileri sulamak |
consume |
tüketmek |
fresh (air) |
temiz (taze hava) |
necessary |
gerekli, zaruri |
bottle |
şişe |
can |
teneke |
|
|
Hiç yorum yok: